28 Eylül 2007 Cuma
Su Kaplumbağası
MC10220
Model : MISS TOR 47
Tersane : MISS TOR YACHTS
Uzunluk : 47.34 m
Fiyat : 4,650,000 €
Üretim Yılı : 2007
Malzeme : Steel /Aluminium
Bulunduğu Yer : Southern Turkey
Bayrak : American
Eni : 8.50 m
Su Çekimi : 2.40 m
Tonaj : 420 t
Gövde tipi : Yarı deplasman
Motor : MAN
Motor Gücü : 2 x 1000 hp
Motor Yılı : 2007
Motor Kullanım saati : 85 hrs
Hızı : Seyir 14 kts, Maximum 17 kts
Menzili : 6000 nm
Su Arıtma : Yes
Jeneratör : 72 KW
Redresör : Master Volt
Baş Man. Pervanesi : No
Aküler : Gel Type
Others : Tecnicomar Sewage treatment system RWO Bilge oil seperator system
Kabin/Yatak : 1 Master Ensuite
Salon : 2
Kabinler : Seçiminize göre 4, 6 veya 8 kamara olarak düzenlenebilir
Banyo : 6
Derinlik Ölçer : JRC
Pusula : Var
Telsiz : ICOM
GPS : Lorenz Starlight
Radar : JRC
Oto pilot : Comnov 5001
Elektronik Harita : JRC
Uzak mesafe telsizi : JRC
Diğer : 7xNeco 17 Inch monitors for electronics
EQ33 Echosounders
High performance transducers
Commercial fishing standard
Sportsfishing fishfinder
Shallow water alarm
Bottom expansion
Single fish detection
Dual echosounder operation (EQ44)
600W or 2x1000W transmitters
Available as optional echosounder module for NavStation
Whether you need safe anchorage information, fishfinding capabilities for sports fishing or a reliable navigational aid, the Simrad Echosounder provides the most detailed and accurate information for any purpose. Simrad Echosounders are built on 50 years of hydroaccoustic technology, which is used by many of the world’s fishing fleets and scientific research vessels.
Sonar Output Power:Max 600 Watts RMS (2400 WPP) W
Sonar Alarms: Fish, Max and Min Depth :Yes
Sonar Max Transmission Rate :10
Fish Detection :Yes
27 Eylül 2007 Perşembe
Cap Camarat 635
22 Eylül 2007 Cumartesi
22 Eylül 2007
Bu yıl ikincisi gerçekleştirilecek Maserati Famous Cup, Bodrum’da 22-23 Eylül tarihlerinde Bodrum Açıkdeniz Yelken Kulübü ve Bodrum Marina Yacht Club ortaklığında düzenlenecek.
Yarışta ünlüler, 40 profesyonel yelken ekibiyle beraber yarışacak.
Ayrıntılı bilgi için BAYK: (252) 316 33 85
Donanma Kupası
İstanbul Yelken Kulübü’nün düzenlediği Donanma Kupası, 22-23 Eylül tarihlerinde Gölcük-İstanbul rotasında yat sınıflarının katılımıyla gerçekleştirilecek.
Ayrıntılı bilgi için İYK: (216) 336 06 33
Offshore Class 3- 225 Uluslararası Şampiyonası IX. Ayak
22-23 Eylül tarihlerinde Caddebostan’da yapılacak Offshore Class 3-225 Uluslararası Şampiyonası IX. Ayak yarışlarını İstanbul Offshore Club düzenliyor.
Ayrıntılı bilgi için İOC: (216) 537 00 80
Salona 45
Hanse 350
Dünyayı Şaşırttılar
Kuzey Kıbrıs üniversitelerinin sualtı fotoğrafçılığındaki gelişimi dünyayı şaşırtıyor....
Sualtı fotoğrafçılığı yalnızca ülkemizde değil, dünyada da genellikle kendi kendine öğrenilen, kişisel çabalarla gelişen bir alandır. Fotoğrafçılar bu alandaki eksiklerini bazı kurslarla gidermeye çalışır, gelişimi ise genellikle zamana bırakırlar. Bu nedenle ülkemizde de dünyada da kısıtlı sayıda “iyi” sualtı fotoğrafçısı ya da kameramanı bulunur.
Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya’da birer üniversite birkaç yıl önce Sualtı Fotoğrafçılığı ve Sualtı Kameramanlığını akademik bir ders konusu olarak görmüş ve buna yönelik dersler vermeye başlamış.
Bu üniversitelerle yaklaşık aynı zamanlarda akademik sualtı görüntüleme eğitimlerine KKTC’de Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde başladı.
KKTC Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi ise iki yıl önce hem sualtı görüntüleme hem de sualtı arkeolojisi konularında akademik dersler açmaya başladı.
Doğu Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde Sualtı Görüntüleme hakkında iki ayrı seçmeli ders veriliyor. 2001 yılında başlatılmış olan Temel Sualtı Fotoğrafçılığı ve İleri Sualtı Fotoğraf ve Video Teknikleri dersleri 3 kredili seçmeli ders niteliğinde. Temel Sualtı Fotoğrafçılığı dersini üniversitenin bütün bölümlerindeki öğrenciler seçmeli olarak alabiliyorlar. Bu dersi seçebilmek için tek koşul yüzme biliyor olmak.
Bu öğrencilere önce maske palet ve snorkel eğitimi veriliyor. Aletli Dalış eğitimini daha önce almış öğrenciler ise dersin pratiklerini tüple dalarak yapıyorlar. Öğrenciler sınıftan daha fazla deniz kıyısında ya da deniz içinde zaman harcıyor.
Notlarını da çektikleri fotoğraflardan ya da filmlerden alıyorlar.
Öğrenciler arasında uluslararası festivallerde birincilikler alan, dereceye girenler bulunuyor. İleri dersi alabilmek için ise uluslar arası geçerli bir aletli dalış (SCUBA) lisansı gerekiyor. Her dönem iki ders altı sınıfla açılıyor ve 180 kişilik kotası derslerin açıldığı ilk gün doluyor. Başarı gösteren öğrenciler de uluslararası bir başka sertifikaya (EUIFA - Avrupa Sualtı Görüntüleme Festivalleri Birliği www.euifa.org) daha sahip oluyor.
Ülkemizde de dünyada da sualtı fotoğrafçılarının yaş ortalaması 40’ın üstünde. Çünkü hem aletli dalış, hem de sualtı fotoğrafçılığı yüksek maliyet içeriyor. Bu nedenle genellikle üst düzey gelir grubuna yönelik olarak algılanıyor.
Öte yandan hem Doğu Akdeniz Üniversitesi hem de Uluslar arası Kıbrıs Üniversitesi bu alana ciddi yatırım yaptı.
Dolayısıyla 19 yaşında bir üniversite öğrencisinin koşullarıyla 40 yaşındaki bir işadamının koşulları eşitlenmiş oluyor. Her iki üniversitenin gelmiş olduğu nokta en çok bu alanda elli yıldır çalışan gelişmiş ülkelerin temsilcilerini şaşırtıyor.
EUIFA Başkan Yardımcısı ve Almanya Zariffa Festivali Başkanı Karl Heinz Wolf şunları söylüyor; “Almanya sualtı görüntüleme alanında önemli bir geçmişe sahip. Ancak şu ana kadar üniversitelerimizin bu alana yönelmemiş olmaları şaşırtıcı. Kıbrıs üniversitelerinin bu alandaki boşluğu görmüş ve adımlar atmış olmaları beni şaşırttı, hem de sevindirdi. Her sene bu ülkedeki sualtı festivallerine geliyor ve bu öğrencilerle birlikte dalış yapıyorum. Etrafımdaki bu gençlerle bildiklerimi paylaşıyorum”.
Uluslararası Kıbrıs Üniversitesinde’de öğrenciler ayrıca seçmeli ders olarak “Sualtı Arkeolojisi” dersini de alma şanşına sahip. Sualtında çizim yapmayı, kaldırma balonu kullanmayı ve hava asansörüyle kazı yapmayı öğrenen öğrencilerden başarı gösterenler Türkiye’de yapılan sualtı kazı ve araştırmalarına ekip üyesi olarak katılıyor.
Bu eğitimleri yöneten Hakan Öniz şunları söylüyor;“her iki üniversite de bu alanlara önemli yatırımlar ve yaptı ve karşılıklarını alıyor. Kendi meslek alanlarının dışında başka kazanımlar ve uzmanlıklar elde eden öğrenciler, başarılarını hem derslerine hem de geleceklerine yansıtıyorlar. Daha iyi yetişmiş öğrenciler en iyi kazanımlarımız, öte yandan araştırma yapan ve bilim üreten merkezlerimiz de var. Örneğin Doğu Akdeniz Üniversitesi, Sualtı Görüntüleme ve Araştırma Merkezi adında bir merkezle hem KKTC hem de Türkiye’de çeşitli çalışmalar yürütüyor. Uluslar arası Kıbrıs Üniversitesi ise Sualtı Arkeoloji ve Görüntüleme merkezi adıyla bir merkez kurdu. Bunların dışında ülke içinde ve dışında çeşitli bilimsel aktiviteler, sempozyumlar ve festivaller düzenliyoruz”...
Virahaber.com
18 Eylül 2007 Salı
Dünya'nın en büyük yolcu gemisi
Freedom of the seas'ın güvertesinde 3 büyük havuz ve aquapark bulunuyor.
16 Eylül 2007 Pazar
Denizdeki Tehlikeli Canlılar
Asla yalnız dalmayanız. Yalnız dalıcılar, kalabalık bir gruba oranla daha büyük tehdit altındadır. Çok gerekmedikçe köpekbalıklarının olduğu bilinen yerlere dalmayınız. Dalış sırasında dalıcılarda herhangi bir nedenle oluşacak kesik yada yaralarla suya karışacak kan, köpekbalıklarını saldırıya yöneltebilir. Dalıcı bu gibi durumlarda hemen suyu terk etmelidir. Çok gerekmedikçe kanallar, körfez ağızları, akarsu ağızları gibi köpekbalıklarının bol bulunabileceği yerlerde ve yine bulanık görüş uzaklığının sınırlı olduğu bölgelerde dalmayınız. Eğer dalış sırasında çevrenizdeki balıklar birden bire düzensiz ve ürkekçe hareket etmeye başlayıp kaçışırlarsa suyu terk ediniz.
Ege ve Akdeniz kıyılarında rastlanabilecek mürenler sanıldığı gibi saldırgan değildir. Kayaların içindeki oyuklarda yaşayan bu hayvanlara dikkat etmek gerekmektedir.
Kişinin duyarlılığına bağı olarak, bulantı, kusma, adale seyirmesi, solunum zorluğu, kalp durması şok ve koma gibi çok ciddi olaylar olabilmektedir. İğnenin batması durumda, yara amonyak ile yıkanmalı ve zehirin yapısını bozabilmek için olabildiğince sıcak suya sokulmalıdır. Hasta en kısa zamanda en yakın sağlık kuruluşuna götürülmelidir. Şişen yerlere buz ve alkol pansumanı yapılabilir.
Denizanalarının tahribatlardan en önemlisi kırmızılaşma ile kana karışan zehirin miktarıyla ilgilidir. Öncelikle önemsiz bir kaşınma ve ovuşturma ile geçiştirildiği zannedilmektedir. Ancak aşırı dozda zehire maruz kalındığında diğer zehirlenmelerde olduğu gibi, nefes darlığı, bulantı, mide krampları görülmektedir.
Denizde veya dipte farkına varmadan üzerine basıldığında veya herhangi bir yerinize sürtünmeden dolayı dikenleri batar ve kırılarak o bölgede kalır. Eğer bu dikenler hemen çıkarılmazsa zamanla o yerde şişkinlik oluşabilmektedir. Dikenleri çıkardıktan sonra o bölgeyi Alkol veya kolonya ile temizlemelisiniz. Aksi halde iltihap oluşmasına yol açabilirsiniz.
Denizdeki Yakamozun Sırrı: Ostracodlar
Denizin Göz Kamaştıran Mücevherleri: İnciler
12 Eylül 2007 Çarşamba
Sünger - Süngercilik
Classis:Calcarea
Classis:Hexactinellida
Classis:Demospongia
Akdeniz'in Denizel Bitki ve Hayvanlarının Kökeni
Aslında türlerin bu kadar çeşitli olması, Akdenizin evrimsel tarihinin bir sonucu. Bundan 65 milyon öncesine kadar, Akdeniz'in yerinde Tethys denizi denen ve batıda Atlantikten doğuda Pasifik'e kadar uzanan bir deniz vardı. Zaman içerisinde çeşitli yer hareketleri sonucunda Cebelitarık Boğazı'nın açılması,
Atlantik ile Akdeniz arasında bir ilişki kurulmasına neden oldu ve Atlantik kökenli türlerin Akdeniz'e geçişi sağlandı. Öte yandan, Anadolu kara parçası yükselmeye başladı ve Karadeniz'le Hazar Denizi Akdeniz'den ayrıldı. Karadeniz, Çanakkale ve İstanbul Boğazı aracılığı ile bağlantıyı devam ettirdi.
Günümüzde, Akdeniz'de Tethys Denizi'nden kalan ''kalıntı türler" de var. Neptün çayırı olarak bilinen Posidonia oceanica gibi.
8 Eylül 2007 Cumartesi
102' RPH
BAVARIA 46 CRUISER
ARMA /DÜMEN:
GÖVDE VE GÜVERTE :
İÇ DEKORASYON:
7 Eylül 2007 Cuma
First 45
Rahat hareket etmek için ergonomik kokpit
Çift dümenle hassas idare
T şeklinde mutfak
Pratik ve yenilikçi masa
Süper yat ruhu
Ayırt edilen bir görünüş
Geniş bir vasistan ve daha çok güç için geniş bir su yolu
Boy: 13.68
3 Eylül 2007 Pazartesi
Sualtı Bilim Kampı
Mersin'in Taşucu Beldesi'nden Barbaros Koyu açıklarına tekneyle gelen katılımcılar, burada eğitmen dalgıçlardan su altı ekipmanlarından tüp, yüzerlik denge yeleği olan BC ve su altı saati hakkında bilgiler aldı.Eğitmen rehber ve balık adam Ercan Zeybek, katılımcılara sualtında tüplü ve tüpsüz, maskeli ve maskesiz nefes çalışması yaptırıldığını söyledi.
Zeybek, maksimum 4 metre derinlikte ve 40'ar dakika süreyle iki dalış gerçekleştirildiğini dile getirdi. Dörder kişiden oluşan beş grupla, tüple nefes almayı sağlayan hava kaynağının sualtında bırakılıp tekrar bulunması, yedek hava kaynağı ile yer değiştirilmesi çalışmalarının yapıldığını aktaran Zeybek, maske tahliyesi, kulak eşitleme pratiklerinin de yapıldığını aktardı.
Zeybek, katılımcıların ilk tüplü dalışlarını "çok başarılı" olarak niteledi. Bilim ve teknik yazarı, eğitmen dalgıç Bülent Gözcelioğlu da dalışın yapıldığı Barbaros Koyu'nun güvenli olduğu için seçildiğini belirterek, bir başka tercih nedeninin, eğitim sırasında bölgede az miktarda deniz canlısına zarar verilmemesi olduğunu söyledi.
1 Eylül 2007 Cumartesi
DÜMEN ÇEŞİTLERİ
Hidrolik dümen sistemleri en basit olarak, bakır boru, yüksek basınçlı esnek hortum veya dikişsiz çelik çekme boru ile birbirine bağlanan silindir ve pompadan oluşmaktadır. Hidrolik silindir çift etkili olup, aksiyel pistonlu dümen pompası tarafından tahrik edilir.
Seyir Fenerleri
12 metreden büyük , 20 metreden küçük araçlarda Silyon feneri : 3 milden
Borda feneri ,pupa feneri veya 360 dereceden görülebilen üç renkli fener : 2 milden
Silyon feneri : 2 milden
Borda feneri : 1 milden
Pupa feneri : 2 milden
360 dereceden görülebilen üç renkli fener : 2 milden
Değişik fenerlerin görünüm açıları
İskele borda feneri : 112.5 derece - kırmızı
Sancak borda feneri : 112.5 derece - yeşil
Silyon feneri : 225 derece - beyaz
Pupa feneri : 135 derece - beyaz
Boylu-Soylu Gemiler
Memnuniyetle vurgulamak isteriz ki işbirliği yaptığımız "STI" kuruluşu; din, dil, ırk farkı gözetmeksizin tam 50 yıldır gençleri tanıştırmak, eğitmek onlara deniz sevgi ve saygısını aşılamak deniz kirliliği ile savaşmak ve savaşanlara destek vermek için başarı ile yürüttükleri çalışmalardan dolayı 2007 yılı Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilmiştir.
Bu arada Deniz Kuvvetleri Komutanlığı "Birinci Uluslararası Marmaris Festivalini" çok büyük bir başarı ile tamamlamış, Mayıs 2008'de "İkinci Uluslararası Marmaris Festivali'ni" planlamaya başlamıştı ki, aktardığımız DTO/Deniz Ticaret Odası'nın 2008'de Boylu Soylu yelkenlileri İstanbul'a daveti projemizi derhal desteklediler ve İstanbul’dan önce Marmaris Festivali'nde hazır olmasını istediler. Bu yakın alaka bize büyük destek ve moral oldu.
Yaptığımız planlara göre en az 8 en fazla 14 A sınıfı, 3 veya 4 direkli büyük yelkenlilerden oluşan bir "filo", 5 Mayıs 2008 günü Marmaris'te 3 gün kalmak üzere demirleyecek. Her yelkenli Marmaris'ten yola çıkarken yaşları 15-24 arasındaki 20 gencimizi alacak ve İstanbul'a kadar yelken kursu verecek, denizcilik öğretecek. Bu doğrultuda en az 200 genç denizcimiz bu fırsattan yararlanacaklar... Marmaris'ten sonra donanmamız refakatinde Çanakkale Boğazı'ndan, Marmara'dan ve İstanbul Boğazı'ndan "transit" yani İstanbul'da hiç durmadan geçerek Varna'ya gidecek filo, 29/30 Mayıs 2008 günü İstanbul'a gelecek ve burada beş gün kalacak.
OPTİMİST
Tekneler Nasıl Yüzer?
Bir tekne suya indirildiğinde suyu yanlara iter yani suyun yerini değiştirir. Su da buna kaldırma kuvveti ile cevap verir. Kaldırma kuvvetinin büyüklüğü, yeri değiştirilen suyun ağırlığına bağlıdır. Bir cismin yüzebilmesi için, yerini değiştirdiği suyun kaldırma kuvvetinin en azından cismin ağırlığına eşit olması gerekir. Bir cismin yerini değiştirdiği suyun miktarı, o cismin biçimine bağlıdır.
Örneğin çamurdan yapılmış bir top batar, ama eğer bu topa içi boş bir kase biçimi verirseniz yüzer. Çamurun biçimini değiştirerek onun terini değiştirdiği su miktarını artırmış olursunuz.
Tekne yapımcılarının yaptığı da işte budur. Çelik bir levha batar ama çelikten yapılmış bir gemi yüzer.
Kaynak : Her Yönüyle Tekneler - Christopher Maynard,
Tübitak Popüler Bilim Kitapları
1 EYLÜL 2007 Cumartesi
Kule Dalışı
Amaç, atış yapmadan önce, avınıza mümkün olduğu kadar yaklaşmaktır. Balıklar, meraklı canlılardır, tedirgin veya stres altında değillerse, onlara yaklaşabilirsiniz. Stres altında balıklar, yavaşça uzaklaşmak ile aniden kaybolmak arasında çeşitli davranış biçimleri gösterirler. Bu davranışları, ne kadar etkilendikleri ile orantılıdır. O halde, avınızı tedirgin etmeden yaklaşabilmeyi başarmalısınız. Bunun için gerekli olan şartları gözden geçirelim.
Öncelikle, efektif bir kule, palet vuruşlarının sona erdirilip, negatif yüzerliğe geçtikten sonraki düşüş veya " akış " ile başlar. Bu andan itibaren, paletlerinizi sadece hafif yön değişiklikleri için hareket ettirmelisiniz. Ağırlık hesabı ve ayarı çok önemlidir. Avlanacağınız derinliği önceden belirleyin ve kemerinizi ona göre ayarlayın. Örneğin, 10 metrelerde avlanacaksanız, ilk 5 - 6 metrelerde nötr yüzerlikte olacak şekilde yüklenin. Kule avcılığında değişken ağırlık kullanılabilir ancak, tavsiye edilmez. Özellikle, kule için inildiğinde, avınız uzaklaşmış ise, bu hareketi, iyi bir agaşon ile devam ettirebilirsiniz. Eğer değişken ağırlık kullanmış iseniz, elinizden bırakırken çıkacak sesler, balığı ürkütebilir.
Başarılı bir kule gerçekleştirebilmek için, başlangıcından sonuna kadar her safhasının da başarı ile uygulanması gerekir.
Satıhta, yüzünüz aşağı dönük pozisyonda, tamamen gevşemek ve konsantre olabilmek için, 3 - 4 dakika diyafram soluması yapın ve ritmi düşürün.
Ciğerlerinizi, diyaframdan başlayarak göğüs kafesi ve omuzlarla sonuçlandıracağınız standart bir teknikle tam olarak doldurun.
Nefesinizi gırtlağınız ile tutun. Yeni başlayanların sıkça yaptıkları bir hata olan, diyaframdan nefes tutmak, oksijen tüketimini çok arttırır. Diyafram, oldukça büyük bir kastır ve fazlaca oksijen tüketir.
Snorkeli ağzınızdan atın.
Mükemmel bir ördek dalışı gerçekleştirin.
İlk metreleri sağlam palet vuruşları ile geçin. Sessizlik, bütün av tekniklerinde olduğu gibi kule tekniğinde de ana kuraldır. Bu nedenle, palet vurmayı, negatif olduğunuz anda kesin.
İnişiniz sırasında, ani hareketler yapmayın. Vücudunuzu ve hareketlerinizi, dışarıdan seyrediyormuş gibi görmeye çalışın ve hatalarınızı düzeltin.
Kule avcılığı için, uzun tüfek gerekir. 100 cm. tüfek boyu, uzun kelebekli 6.5 mm şiş ve kuvvetli lastik kullanın, tüfeğinizde, dalış derinliğinizin % 30 fazlası kadar iple birlikte, makara bulundurun.
Tüfek taşımak, önemli bir detaydır. İnişte, tüfeği, vücudun bir uzantısı gibi ilerde tutmak, hidrodinami açısından avantaj getirir, ancak, uzantılar, özellikle, doğal ortama uymayan malzemeden yapılmışsa, balıklar tarafından tehdit olarak algılanır. Tüfeğinizi, kolunuz geride, kabzasından tutarak, vücudunuza yapışık ve yanında gizleyerek taşırsanız, hidrodinami kaybedersiniz ancak, balıklar daha az tedirgin olurlar. Bu konuda seçiminizi, dip yapısı, av bölgesinin bakirliği ve balıkların genel davranışlarına göre siz belirleyeceksiniz.
Kulak eşitlemek için kullandığınız elinizle, bakışlarınızı biraz gizleyin. Bu konu tartışmaya açıksa da, avcı bakışının avı tedirgin ettiği olasıdır. Uygulamakta artılar olabilir.
Eğer tüfeğinizi yanınzda taşımışsanız, atış menziline girerken çok ağır hareket ederek, pozisyona girin. Son metrelerde, tüfeği yavaşça ileri uzatın.
Avınız halen rahat ve hareketsiz ise tetiği kararlılıkla çekin.
Tekniğiniz geliştikçe, avcılık başarınız artacaktır. Unutmayın ki, su altı avcılığı, çok antrenman ve deneyim gerektirir, bunun başka yolu yoktur. Şampiyonlar, senenin 300 gününü suda geçirmektedirler. Okuduklarınızı, anlayarak ve uygulayarak çalışın. İlk denemelerin başarılı olması ancak şanstır, ancak zaman içinde ilerleyecek ve su altı avcılığının keyfine varacaksınız.
Jak Boeno
WINDSURF TÜRKİYE ŞAMPİYONASI 3.AYAK - Mimarsinan
Türkiye Yelken Federasyonu’nun 2007 yılı Faaliyet Programında yer alan “Windsurf Türkiye Şampiyonası 3.Ayak ” Yarışları, 07-09 Eylül 2007 tarihlerinde Mimarsinan / İSTANBUL’da yapılacaktır.
KURALLAR :
Yarışlar, ISAF Yelken Yarış Kuralları RRS ( 2005-2008) , IFCA Sınıf Kuralları , TYF 2007 İlke Kararları, bu yarış İlanı, TYF Genel Yarış Talimatı ( 2007-2008) ile yayınlanacak Ek Yarış Talimatları uyarınca yapılacaktır.
Parkur Hakkında Bilgi:
Mimarsinan, İstanbul - Büyükçekmece’ye bağlı ufak bir beldedir. Marmara denizine bakan koyu ve kuzeyli rüzgarıyla, rüzgar sörfü tutkunları için İstanbul’daki az sayıdaki parkurların en iyisi olarak nitelendirilir.
Yarışlar Windsurf sınıflarında yapılacaktır.
-Kesin kayıtlar; Mimarsinan / İstanbul’da , kayıt formları , lisanslar ile beraber yarış ofisine teslim edilecek ve yarış programında ilan edildiği üzere 07 Eylül 2007 Cuma günü saat 12:00’ye kadar yapılacaktır.
-Yarış ofisi, Mimar Sinan Rüzgar Sörfü Kulübü, Büyük Çekmece Koyu,
KAYIT ÜCRETİ : Yarış kayıt ücretleri tekne başına 20.-YTL olup,Yarış ofisinde makbuz karşılığı ödenir.
Yarış Üssü, MimarSinan Rüzgar Sörfü Kulübü, Büyük Çekmece Koyu, İSKİ Binası yanı , Mimarsinan / İSTANBUL’da kurulacaktır.
Denizde balık, festivalde etkinlik
Bugün saat 17.00'de Samatya Meydanı'nda 5 bin kişiye balık-ekmek dağıtılacak, yarın saat 14.00'te meydana gidecek 4 bin kişi de büyük bir Osmanlı kazanında pişirilmiş balık çorbasını bedava içebilecek. Superfresh de festival süresince 2 bin adet ton balıklı sandviçi ücretsiz dağıtacak. Yediği balık-ekmeği eritmek isteyenler, bugün ve yarın 16.00-18.00 saatlerinde sanat tarihçisi Atilla Tuna rehberliğinde yapılan 'Samatya'dan Kocamustafapaşa'ya' ücretsiz yürüyüşüne katılabilir.
Festivalin bu yılki yenilikleri arasında İDO'nun verdiği tekneyle yapılan Boğaz turu bulunuyor. Eminönü İskelesi'nden başlayacak olan tur, yarın 10.00-12.00 saatlerinde, yine Tuna'nın rehberliğinde gerçekleşiyor. Festivalde ayrıca SYMBIOSIS-Sağlık ve Doğa Gönüllüleri Derneği'ne bağlı doktorlar, ücretsiz sağlık taraması hizmeti verecek. Şehristanbul Derneği üyeleri, tarihi eserleri sahiplendirme projesinin devamı olarak çocuklarla birlikte, Balık Festivali'ne uygun resimler yapacak. Festivalin sanatsal etkinlikleri arasında, 'İçkalpakçılar Çıkmazı' (Samatya'da bulunan bir çıkmaz sokak) isimli ödüllü kısa film gösterimi, ücretsiz ebru atölyesi ve sergisi, resim ve fotoğraf sergileri, folklor ve tango gösterileriyle kukla tiyatrosu da yer alıyor.
Katılımcılar, bugün saat 19.00'da Sulukule Roman Senfoni Orkestrası ve saat 21.30'daki Volkan Konak konserleriyle önce göbek atacak, sonra horon tepecek. Türk sanat müziği, pop ve pop-rock müzik konserleri ise pazar günü boyunca devam edecek.
4. İstanbul Balık Festivali'nde geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da 'Deniz Yemekleri Yarışması' düzenleniyor. 'En iyi balık çorbası', 'En iyi deniz mezesi', 'En özgün balık yemeği' ve 'En iyi midye dolma' kategorilerinde hünerlerini gösterenler ödül de kazanacak. Midesine güvenenler, yarın saat 13.00'te yapılacak olan 'En çok midye dolma yeme' veya saat 14.00'teki 'En hızlı balık çorbası içme' yarışmasına katılabilir. Sportif katılımcılarsa bugün saat 14.00'te düzenlenecek yüzme yarışmasında serinleyebilir veya yarın Yeni Galata Köprüsü'ndeki Oltayla Balık Avı Yarışması'nda marifetlerini gösterebilir.
Turgutreis'te Wind Surf
Turgutreis Belediye Başkanı Ali Server, amaçlarının yurtiçi ve yurtdışı organizasyonlarda ülkenin ve beldenin tanıtımı yapmak ve gençeleri denizle buluşturmak olduğunu belirtti. Başkan Server, aynı zamanda "Amiral Turgutreis Uluslararası Kupası" düzenleyeceklerini de söyledi.
Kurs kayıtları 1-15 Ocak tarihleri arasında Turgutreis Belediyesi Basın Halkla İlişkiler Servisi'nde yapılacak.
YATÇILIĞIN KISA TARİHÇESİ
Hollandalılar 14. yüzyıldan itibaren korsanları, kaçakçıları kovalamak, bazen de gezi için kullandıkları küçük, hızlı teknelere bu ismi vermişlerdir. Genelde amatör denizcilerin kullandığı hangi teknelerin "yat" sınıfına girdiği cevaplaması zor bir sorudur.
Eski tanımlamalara göre kürekli tekneler hariç, her türlü motorlu veya yelkenli tekne, - çocuklarımızın bindiği Optimist sınıfı teknecik bil e-, yat sayılmaktadır. Amerikalıların 10 metrenin altındaki kamaralı açık deniz teknelerini yat saymadıkları, Orta Avrupa ülkelerinde ise ayrımın yelkenlilerde sınıf tekneleri, açık güverteli tekneler ve yatlar; motorlu teknelerde spor tekneler, motorbotlar ve motoryatlar olarak yapıldığı görülmektedir.
Ayrıca gittikçe zenginleşen dünyamızda süperyat ( 40 metreye kadar olanlar) ve megayat ( 40 metreden büyük boylar) gibi biraz zorlama kavramlara da denizcilik yayınlarında rastlanmaktadır. Ülkemizde önceki dönemlerde yelkenli teknelere ‘'kotra'' dendiğini de hatırlıyoruz
www.yatportal.com