Bildiğimiz anlamda gezi veya yarış için yelkenciliğin,ya da ‘'keyif'' için amatör denizciliğin köklerinin 17. yüzyılın ikinci yarısı Hollanda'sına uzandığını bilmekteyiz.1660 yılında Amsterdam şehri İngiltere kralı II. Charles'e taç giyme hediyesi olarak "Mary" adlı yatı hediye eder.Bu tekne Britanya'nın ilk yatı ve İngiliz yatçılığının başlangıcıdır.İngilizce ve Almanca yacht, Türkçe yat ismi Flemenklerin jaght (avcı, takipçi) kelimesinden türemiştir.
Hollandalılar 14. yüzyıldan itibaren korsanları, kaçakçıları kovalamak, bazen de gezi için kullandıkları küçük, hızlı teknelere bu ismi vermişlerdir. Genelde amatör denizcilerin kullandığı hangi teknelerin "yat" sınıfına girdiği cevaplaması zor bir sorudur.
Eski tanımlamalara göre kürekli tekneler hariç, her türlü motorlu veya yelkenli tekne, - çocuklarımızın bindiği Optimist sınıfı teknecik bil e-, yat sayılmaktadır. Amerikalıların 10 metrenin altındaki kamaralı açık deniz teknelerini yat saymadıkları, Orta Avrupa ülkelerinde ise ayrımın yelkenlilerde sınıf tekneleri, açık güverteli tekneler ve yatlar; motorlu teknelerde spor tekneler, motorbotlar ve motoryatlar olarak yapıldığı görülmektedir.
Ayrıca gittikçe zenginleşen dünyamızda süperyat ( 40 metreye kadar olanlar) ve megayat ( 40 metreden büyük boylar) gibi biraz zorlama kavramlara da denizcilik yayınlarında rastlanmaktadır. Ülkemizde önceki dönemlerde yelkenli teknelere ‘'kotra'' dendiğini de hatırlıyoruz
www.yatportal.com
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder